- KDV beyannamesinin elektronik ortamda verilmesi
- İade türü itibariyle listelerin sisteme kaydedilmesi
- İade talep dilekçesinin elektronik ortamda girişi
- BA-BS formlarının verilmesi
- KDVİRA raporlarının sistem tarafından oluşturulması
- Tespit edilen eksiklerin mükellefe bildirimi
- Eksiklerin tamamlanması için geçen süreç
- İbraz edilen evrakların ve yapılan izahatın değerlendirilmesi
- Düzeltme fişinin tanzim edilmesi
- Düzeltme fişinin vergi dairesindeki imza süreci
- Düzeltme fişinin sistem onayının alınması
- Dosyanın muhasebe kayıt servisine intikali
- Muhasebe işlem fişinin düzenlenmesi
- MİF onayı için geçen süreç (Müdür, UGM KDV Grup Müdürü)
- Mükellefin iade talebinin gerçekleştirilmesi
Katma Değer Vergisinde İndirim ve İade Mekanizması
KDV Kanunu’nun 29’uncu maddesinde;
“Mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak aşağıdaki vergileri indirebilirler:
a) Kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi,
b) İthal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi,
c) Götürü veya telafi edici usulde vergiye tabi mükelleflerden gerçek usulde vergilendirmeye geçenlerin, çıkarılan envantere göre hesap dönemi başındaki mallara ait fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi,
Bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tâbi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez. Şu kadar ki, 28’inci madde uyarınca Cumhurbaşkanı tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup indirilemeyen ve tutarı Cumhurbaşkanınca tespit edilecek sınırı aşan vergi, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51’i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödenir. Ancak mahsuben iade edilmeyen vergi, Maliye Bakanlığınca belirlenen sektörler, mal ve hizmet grupları ve dönemler itibarıyla yılı içinde nakden iade edilebilir. Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edilir. Cumhurbaşkanı, vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibarıyla, iade hakkını kısmen veya tamamen ya da amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisi ile sınırlı olmak üzere kaldırmaya; Maliye Bakanlığı, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
İndirim hakkı vergiyi doğuran olayın vukuu bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir.
Vergi Usul Kanununun 322’nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen katma değer vergisi, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabilir (Şu kadar ki Vergi Usul Kanununun 323’üncü maddesine göre karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınan katma değer vergisinin bu fıkra kapsamında indirim konusu yapılabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınması şarttır.)
Maliye ve Gümrük Bakanlığı vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu Kanunun ana ilkelerine uygun olarak gidermeye ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenlemeye yetkilidir.”
şeklinde düzenlenmiştir.
ÖNEMLİ: İndirim yolu ile telafi edilen KDV tutarının iadesi söz konusu olamaz.
ÖNEMLİ: İade alınabilecek KDV tutarının iadesi mahsuben talep eden mükellefler, aşağıda belirtilen borçlarına mahsuben iade uygulayabilirler;
– Vergi dairelerince takip edilen tüm amme alacaklarına,
– İthalde ödenecek KDV tutarına,
– SGK prim borçlarına,
– Katma Değer Vergisi mükelleflerinin indirimli orana tabi teslime ait iade alacaklarında, %51 veya daha fazla hissesi kamuya ait kuruluşlardan temin ettikleri elektrik ve doğalgaz borçları ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri elektrik, su, doğalgaz, internet hizmetleri, altyapı katılım payları ve aidatlara ilişkin borçlarına, mahsubu da mümkündür.
Kanun metninde belirtildiği üzere mükellefler mal/hizmet alışlarına ilişkin yüklendiği KDV tutarını vergiyi doğuran olayın vukuu bulduğu takvim yılı (01.01.2019’dan itibaren vergiyi doğuran olayın vukuu bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı) aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapabilir. Örnek: Gözlük alım satım faaliyeti ile iştigal eden Bay B, 27/05/2017 tarihinde KDV Hariç 50.000,00 TL tutarında güneş gözlüğü satın almıştır. (KDV % 18) Örnek olayımızda mükellefin gözlük alışına ilişkin fatura aynı tarihte tanzim edilmesi halinde vergiyi doğuran olay 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 10/1-b5 maddesi kapsamında vergiyi doğuran olay meydana gelecektir.
Bu kapsamda ilgili belgeyi fatura tarihi ya da Mayıs ayı içinde kanuni defterine kaydederse; Mayıs ayına ilişkin vereceği KDV beyannamesinde ilgili KDV tutarını indirim konusu yapabilir. 2017 takvim yılını takip eden takvim yılının (2018 yılı) aşılmaması şartıyla mükellef söz konusu faturayı hangi dönemde kanuni defterine kaydederse; o döneme ait vereceği beyanname üzerinden indirim konusu yapabilecektir.
Ancak mükellef ilgili vesikayı vergiyi doğuran olayın vukuu bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılında/yıllarında (2019 ve müteakip yıllarda) kanuni defterine kaydetmesi halinde; söz konusu şart sağlanmadığı için mükellef gözlük alışına ilişkin yüklendiği vergiyi indirim konusu yapamayacaktır.
Bu indirim mekanizması nedeniyle, mal veya hizmetin üretim safhasından nihai tüketiciye kadar olan bütün safhalarında katma değer vergisi hesaplanır ve her safhada hesaplanan KDV bir önceki safhada ödenen KDV’den indirilmek suretiyle kalan bakiye ilgili vergi idaresine beyan edilir. Diğer taraftan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29’uncu maddesinin 2’nci fıkrasına göre; bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunacak ve iade edilmeyecektir. Bununla birlikte, aynı maddede Bakanlar Kurulu tarafından vergi oranı indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin iade edileceği belirtilmiştir. Ayrıca, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 9’uncu ve 32’nci maddelerinde de iade edilecek katma değer vergileri belirtilmiştir.
Mükellef, kendilerine teslim edilen mal ve hizmet nedeniyle yüklenilen katma değer vergisini indirim konusu yapabilirler. Kendilerine yapılan teslim ve hizmetin olmaması veya bu teslim ve hizmetin iş ve işletmelerine ait olmaması halinde yüklendikleri katma değer vergisini indirim konusu yapamazlar. Örneğin gerçek bir mal alımına dayanmayan sahte faturada gösterilen katma değer vergisi ile işletme sahibinin evine aldığı televizyona ilişkin katma değer vergisi indirim konusu yapılamaz.7 Katma değer vergisini indirim konusu yapabilmenin şartları;
– İndirim konusu yapılan /yapılacak vergi gerçekten yüklenilmiş olmalı,
– İndirim konusu yapılan/yapılacak vergi fatura ve benzeri vesikada ayrıca gösterilmiş olmalı,
– Fatura ve benzeri vesika kanuni deftere kaydedilmiş olmalı,
– İndirim konusu yapılabilmesi için vergiyi doğuran olayın vukuu bulduğu takvim yılı (01.01.2019’dan itibaren vergiyi doğuran olayın vukuu bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı) aşılmamış olunmalı,
– İthalata ilişkin katma değer vergisi ödenmiş olmalı.
KDV iadelerinin, dayanağı olan yasa hükümlerine göre 5 farklı işlem grubundan kaynaklandığını görüyoruz. Bunları; tam istisnalardan, indirimli orana tabi teslim ve hizmetlerden, tevkifat uygulaması kapsamındaki işlemlerden, fazla veya yersiz uygulanan vergilerden ve uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan iadeler olarak sayabiliriz. İdare, her işlem için farklı iade prosedürü uygulamaktadır. İadeyi çabuklaştırmak ve kolaylaştırmak için hızlandırılmış iade sistemi (HİS) ve indirimli teminat uygulamasına (İTUS) ilişkin düzenlemelerin yanında, hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunan mükellefler için iadenin özel esaslara göre yapılmasına yönelik uygulamalar da söz konusudur
KDV iadelerinin, dayanağı olan yasa hükümlerine göre 5 farklı işlem grubundan kaynaklandığını görüyoruz. Bunları; tam istisnalardan, indirimli orana tabi teslim ve hizmetlerden, tevkifat uygulaması kapsamındaki işlemlerden, fazla veya yersiz uygulanan vergilerden ve uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan iadeler olarak sayabiliriz. İdare, her işlem için farklı iade prosedürü uygulamaktadır. İadeyi çabuklaştırmak ve kolaylaştırmak için hızlandırılmış iade sistemi (HİS) ve indirimli teminat uygulamasına (İTUS) ilişkin düzenlemelerin yanında, hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunan mükellefler için iadenin özel esaslara göre yapılmasına yönelik uygulamalar da söz konusudur